​​ZAMANIN RUHU DEĞİŞTİ. Bildiğimiz, içinde daha önceden çok iyi hissetiğimiz durumlar artık bizi heyecanlandırmıyor.

Evet eskiyi bırakmaya hazırız ama bilinmeyen yeniye uyumlanamamış bedenlerimiz ile hala direniyoruz ve adeta arafta kalıyoruz. Adım atamıyoruz çünkü ne istediğimizi tam bilemiyoruz ve iyice sıkışmış hissediyoruz. Yepyeni bambaşka bir dünyaya doğmuş gibi el yordamı ile yönümüzü bulmaya ve anlamlandırmaya çalışıyoruz yaşantımızı. Daha önceden coşku ve neşe olarak deneyimlediğimiz duyguların farklı katmanları açılıyor ve bu yeni katmanlarda eski kodlamalar ve tanımlarla var olamıyoruz. İçsel coşku ve neşe dış nedenlere bağlı değildir. Bu coşkun varoluş hali bizim Öz’ümüzdür. Özellikle son zamanlarda çoğumuz neşemizi ve hayata olan coşkumuzu kaybettik.

ZAMANIN RUHU ile bağlantı kurarak, içimizde cılız bir dere gibi akan, ancak bizi hayatta tutmaya yetecek kadarı ile yetindiğimiz bu duyguların, coşkun bir nehire dönüşmesi mümkündür. Bu seminerde Ali, coşku ve neşemizin içimizden özgürce akıp dış dünyamıza taşmasına yönelik spesifik meridyen hatlarının akışını düzenleyerek, koku ve ses frekanslarını kullanarak bize bu konuda destek olacak. ALİ, Zamanın Ruhu’nu bambaşka bir derinlikte şu şekilde aktarıyor:

““ZAMANIN RUHU, o zamanın titreşimsel frekansıdır. 2024 senesi kişisel enkarne alanlarımızın öne çıktığı bir seneydi. Kendimiz ile olan bağımızı sağlıklı ve sakin bir zihin üzerinden yönetemediğimizde kişisel şüpheleri, korkuları, depresif yaklaşımları ve umutsuzluğu tetikleyen bir zaman ruhuna sahipti. Son derece sınırlayıcı, zorlayıcı ve yaşam gücümüzü bizden alabilecek kadar kuvvetliydi. 12nci ay olan Aralık ayında kendi içimizde harmoniyi bulmak ve dengelemek oldukça önemlidir. 2025 senesi ile birlikte yeni bir ZAMANIN RUHU’na geçiş yapıyoruz. Sadece Ben’i değil, tüm insanlığı ve insan olmanın özünü kavrayacağımız bir alan- insanlığın yolculuğundaki derin boyutları görünür kılacak, insanlık tarihinin tamamının ruhsal anlamda açığa çıkışına hizmet edecek bir alan. Bu süreç, insanlığın daha yüksek amacını tanımasını sağlayacak bir köprü görevi görüyor.

Özellikle dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta, tüm kadim bilginin 2025 yılında erişilebilir hale gelecek olmasıdır. Anadolu, bu dönüşüm sürecinde kilit bir rol oynayarak bu bilginin yeniden keşfedilmesi ve yayılmasında önemli bir merkez olacaktır. Türkler bu süreçte kilit bir rol oynuyor çünkü insanlığın mirasını özlerinde taşıyorlar. Bu Özleri sayesinde üst boyutlardan mistisizm ve geçmiş bilgiyi bu boyuta taşıyabiliyorlar. Siz bunu biliyorsunuz! Ve bunu daha da iyi anlayacak, gelecek yıllarda kullanabileceksiniz. Şimdiki Zamanın Ruhu, içsel amacımızı bilmek ve kendi benzersiz, eşsiz yolumuzda yürümekle ilgili bir süreçtir.” Bildiğiniz gibi, seminer her an katılımcıların enerjisine bağlı olarak dönüşüp, değişebilir ve yepyeni kapılar açabilir. Günün sonuna doğru ses banyosu (sound healing) ile dengeli bir akışa gelen enerjilerinizin doğurduğu “yeni kendinizi” algılayop, hissedebilmeniz için tamamen kendiniz ile kalacağınız derin bir yolculuğa çıkacaksınız.

​

​

​​

​

​​​​​​​